Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Her Yol Roma'ya Çıkar- Dünyanın Sıfır Noktası

Resim
90'lı yılların başları idi. Üniversiteyi okumak için Ankara'dan İstanbul'a gelmiştim. O dönemki yaşıtlarımın ilgi alanından farklı olarak yaşadığı şehri tanımak hevesine kapılan bir gençtim. Ama bu merakı giderecek araçlar şimdiki çok değildi. Zaman bol, ama imkanlar yoktu. İnternetin olmadığı bir dünya hayal etmek bugün belki mümkün değil ama o zaman ne internet, ne şimdiki gibi kültürel geziler ne de bu merakları giderecek yayınlar vardı. O sıralarda elime her nasılsa Murat Belge'nin henüz yeni yayınlaşmış olan ''İstanbul Gezi Rehberi' ' isimli kitabı geçti. Derken kendimi haftasonu sabahları kitap elimde, kenti keşfetmek için yollara düşerken buldum. Kitap ilk sayfasında kenti tanıtmaya ''Milion Taşı'' ile başlar. Ben de gezime doğal olarak oradan başlamak için taşın bulunduğu yer olarak tarif edilen Sultan Ahmet Meydanı, Ayasofya karşısı, su terazisinin yanına geldim. Ancak bakındığım çevrede Milion Taşı olarak işaretlenmiş her...

Fatih Sultan Mehmet- Sultan'ın Hikayesi Devam (6. Son Yazı)

Resim
Fatih, imparatorluğun yalnız ülke bakımından kurucusu değildir. Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi, sosyal kurumlarını geliştirerek kesin şekillerini veren ve devletin gelecekteki siyasi gelişmelerini belirleyen kişidir.                                                                                                                                               Halil İnalcık Tarihte askeri başarılar kazanan tüm liderler bunların yanında idari ve siyasi başarılarını da koyabilmiş değil. Hele devletin üzerinde yükseleceği kurumsallaşmaları sağlamış olmak herkesin üstesinden gelebileceği bir durum da değil. Fatih ise tarihimizde ki bir...

Fatih Sultan Mehmet - Sultan'ın Hikayesi (5. Yazı)

Resim
Konstantinapolis'in Osmanlı'nın eline geçmesi Avrupa'da büyük bir şok etkisi yaratır. Hristiyan dünyası bu olayı, Kudüs'ün yeniden müslümanların eline geçmesi, İsa'nın  çarmıha gerilmesi yada dünyanın sonu gibi bir haber olarak değerlerir. Böyle şok edici zamanlarda insanlar haberi ilk nerede aldıklarını hayatları boyunca unutmaz. Kimisi bir pazar meydanında, kimisi limanda, kimisi kilise yolunda bu haber ile dona kalır. Bu fethin Avrupalının zihin haritasında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu, aslında tarihin çağlara bölünürken, Yeniçağın İstanbul'un fethi ile başlatılmasından da anlayabiliriz. Mevcutta kullandığımız tarih çağlarının kaynağı, Alman tarihçi Christoph Cellarius'a dayanır ( 1634-1707). Kendisi o döneme kadar olan çağları 3'e ayırırken Yeniçağın başlangıcı olarak Konstantinapolis'in düşüşünü alır. Peki fetih ile beraber başka neler yaşanır? Fatih, aynı gün öğleden sonra şehre girer. Muhtemelen ne kadar gurur hissediyor ise bir pa...

Fatih Sultan Mehmet - Fatih'in Hikayesi Devam ( 4. Yazı)

Resim
İslam dünyası için yüzyıllardır devam eden bir düştür Konstantinapol. 717 yılındaki sonu hüsran ve büyük kayıplar ile biten ilk Arap kuşatması sonrası defalarca bu fethedilmez kent alınmaya çalışılır. Ama Rum ateşi adı verilen ve içeriği gizemli teknolojilerinin, bu kuşatmada da devam edecek savunmacıların cesaretlerinin, halkın inancına göre kenti koruyan Tanrı'nın ve hepsi ile beraber o alışmaz surların yardımı ile -pusuya düşürüldükleri o Latin İstilası hariç- her defasında kent korunmuştur. Kuşatmanın hazırlıkları gibi, kendisi de aslında sıradışıdır. Her olayı tüm detayı ile vermek mümkün değildir ama  gün bazında bazı olaylar kısaca şöyledir. 3 Nisan Salı: Şehrin önüne gelen Osmanlı ordusunda genel hazırlıklara başlar, surların önüne yerleştirilecek topların rahat atış yapabilmesi için çevrede temizlik yapılır. 5 Nisan Perşembe: Fatih ordunun geri kalanı ile beraber şehir surları önüne ulaşır. Aziz Romanos kapısı karşısında (şimdiki Topkapı semti) karargahını kurar....

Fatih Sultan Mehmet - Fatih'in Hikayesi ( 3. Yazı)

Resim
İstanbul'un tarihi son dönem kazılarına göre M.Ö. 6500 lere kadar dayanır. Ama şehrin asıl kurucusunun M.Ö. 7. yüzyılda yaşamış olan Megara Kralı (Yunanistan'da Atina'nın batısında bir bölge) Bizas olduğuna inanılır. Bu kişiye atfen Bizantion olarak adlandırılan kent, daha sonra Roma İmparatoru 1. Konstantinus zamanında (M.S. 324-337) tüm Roma İmparatorluğu'nun merkezi ve başkenti olur. Kent, sonrasında imparatorluğun ikiye ayrılması ve Batı Roma İmparatorluğu'nun çökmesi sonrasında da Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti olmaya devam eder. Şehir, başkent olması sonrasında imparatorluğun yazgısına paralel bir yaşam sürer. İlk dönemlerde oldukça görkemli bir süreç yaşamasına karşın, imparatorluğun gittikçe eski gücünü kaybetmesi ile o da ihtişamını yitirir. 1204 Latin istilası sonrasında ise bir daha asla eski günlerine dönemeyecek şekilde soluklaşır. Şehrin yeniden Bizans hanedanlarının eline geçtiği tarihten sonra da ana kentin karşısında bulunan Galata böl...

Fatih Sultan Mehmet- Mehmet'in Hikayesi Devam (2. Yazı)

Resim
Mehmet'in yeniden Manisa'ya gelişinin üzerinden 5 yıl geçmiştir. İçkiye düşkün olduğu söylenen babası 2. Murat, 1451 yılının şubat ayının ilk günlerinde bir yemek sonrası fenalaşır. Kimine göre hemen, kimine göre ise birkaç gün içerisinde ölür. Henüz 47 yaşında olan sultanın bu ölümü de bazıları için şüpheli ve normal dışıdır. Ama olan olmuş ve taht yolu yeni sahibine açılmıştır artık.  Başkentte olası bir huzursuzluktan çekinen Sadrazam Çandarlı Halil Paşa, 2. Murat'ın ölümünü halktan gizler ve hemen Şehzade Mehmet'e haber gönderir. Denilene göre Mehmet de haberi alır almaz '' Beni seven ardımdan gelsin'' diyerek atına atlar ve yola çıkar. Önce Gelibolu'ya ve ardından da Edirne'ye ulaşır. Tarihler 18 Şubat 1451'i gösterdiğinde 19 yaşında 2. kez, yeniden tahta oturur. Hedefleri aynı olsa bile artık daha tecrübelidir ve önceki yönetsel hatalarını tekrarlamamaya niyetlidir.  Babası sağlığında vasiyet ettiği şekilde Bursa'ya gözde...

Fatih Sultan Mehmet - Mehmet'in Hikayesi (1. Yazı)

Resim
Fatih Sultan Mehmet'in hikayesini yazmak zordur. Bizdeki yazılı kayıt tutma kültürünün zayıflığının yanında varolan kayıtların bazen birbiri ile çelişkili ve Fatih Sultan Mehmet örneğinde olduğu gibi  objektif gerçeğin ne kadar yansıtıldığının belirsiz olmasından da kaynaklanır bu durum.  Diğer yandan da devleti bir imparatorluğa dönüştüren bu kişinin hayatına ve yaptıklarına ilişkin bazı gizler bugün bile devam eder. Tarihimizi değiştirecek bu kişinin hikayesi 30 Mart 1432, bir pazar şafağında Edirne'de başlar. Babası 2. Murat'ın 3. oğludur. Annesinin kimliği ise belirsizlikler içerisinde olmak ile beraber Hüma Hatun adında bir gayrimüslim cariye olduğu görüşü hakimdir. Annesinin Türk kökenli olmadığı kanısının nedeni, o dönemlerde Türklerin saraya köle-cariye olarak alınmamasıdır. Annesi ise böyle biridir. Kimliğinin belirsizliği aslında Fatih'in iyi tanınmasına ve babasından farklı olan kişiliğinin temellerinin anlaşılmasına  da engeldir. Ama şurası kesindir ki...

Fatih Sultan Mehmet - Önsöz

Resim
Fatih Sultan Mehmet tarihimizde çok önemli bir yer tutan, hakkında çok konuşulan, adına ve dönemine birçok atıf yapılan birisi olmasına karşın, hayatı ve yaptıklarının detayına ilişkin genel bilgimiz aslında o kadar da fazla değil. Bunun bir nedeni tarihi genellikle dinleyerek ve izleyerek öğrenme çabamız ise de bir başka neden de o dönemde yazılan kayıtların azlığı ve anlatılar arasındaki uyumsuz bilgilerden de kaynaklanır. Sadece bir örnek vermek gerekir ise sultan soyundan gelen birisinin anne kimliği hakkındaki belirsizlik bile insanı hayrete düşürür. Bu konuda bir çok tarih yazıcısı farklı kimlikler öne sürer.  Mesela ''Fatih ve Fetih, Mitler ve Gerçekler'' kitabında  (Literatür yayınları, Erdoğan Aydın), Fatih'in annesinin, dönemin Sırp beyinin kızı olan ve 2. Murat ile evli olduğu dönemde dahi Hristiyan dininden dönmeyen Mara Hatun olduğundan bahsedilir. Ama Fatih Sultan Mehmet adına en kapsamlı kitap çalışmasını yapan Franz Babinger'e göre  (Fat...